1#title{display: none;} h2#title span {display: none;} div.header{display: none;} li.nav_element{list-style-type: none;} li.nav_element{display: none;} /******************************************** AUTHOR: Erwin Aligam WEBSITE: http://www.intiharzamani.tr.gg/ TEMPLATE NAME: intiharzamani TEMPLATE CODE: S-0019 VERSION: 1.0 DATE: November-07-2007 *******************************************/ /******************************************** HTML ELEMENTS ********************************************/ /* top elements */ * { margin: 0; padding: 0; outline: 0; } body { background: #caced1; font: 70%/1.5em Verdana, Tahoma, arial, sans-serif; color: #777; text-align: center; margin: 15px 0; } /* links */ a, a:visited { text-decoration: none; background: inherit; color: #FB9233; } a:hover { text-decoration: underline; background: inherit; color: #93C600; } /* headers */ h1, h2, h3 { font-family: 'Trebuchet MS', Tahoma, Sans-serif; } h1 { font-size: 180%; font-weight: normal; color: #555; } h2 { font-size: 160%; color: #88ac0b; font-weight: normal; } h3 { font-size: 135%; color: #666666; } /* images */ img { background: #fff; border: 1px solid #E5E5E5; padding: 5px; } img.float-right { margin: 5px 0px 10px 10px; } img.float-left { margin: 5px 10px 10px 0px; } h1, h2, h3, p { margin: 10px 15px; padding: 0; } ul, ol { margin: 5px 15px; padding: 0 25px; } code { margin: 5px 0; padding: 15px; text-align: left; display: block; overflow: auto; font: 500 1em/1.5em 'Lucida Console', 'courier new', monospace ; /* white-space: pre; */ border: 1px solid #E5F0FB; background: #F4F8FD; } acronym { cursor: help; border-bottom: 1px dotted #777; } blockquote { margin: 10px 15px; padding: 0 0 0 25px; font: bold 1.3em/1.5em "Trebuchet MS", Tahoma, arial, Sans-serif; color: #2361BA; border: 1px solid #E5F0FB; background: #F4F8FD url(https://img.webme.com/pic/u/ugraburaya2/quote.jpg) no-repeat 8px 6px; } /* start - table */ table { border-collapse: collapse; margin: 10px 15px; } th strong { color: #fff; } th { background: #306bc1 url(https://img.webme.com/pic/u/ugraburaya2/button-bg.jpg) repeat-x 0 0; height: 35px; padding-left: 12px; padding-right: 12px; color: #fff; text-align: left; border: 1px solid #306bc1; border-bottom-width: 2px; } tr { height: 32px; background: #fff; } td { padding-left: 12px; padding-right: 12px; border: 1px solid #E5F0FB; } /* end - table */ /* form elements */ form { margin:10px 15px; padding: 10px 0; border: 1px solid #E5F0FB; background: #F4F8FD; } fieldset { margin: 0; padding: 0; border: none; } legend { display: none; } label { display:block; font-weight:bold; margin: 7px 0; } input { padding:3px; border: 1px solid #E5F0FB; font: normal 1em Verdana, sans-serif; color:#777; } textarea { width:400px; padding:3px; font: normal 1em Verdana, sans-serif; border: 1px solid #E5F0FB; height:100px; display:block; color:#777; } input.button { font: bold 12px Arial, Sans-serif; height: 28px; margin: 0; padding: 2px 3px; color: #fff; background: #306bc1 url(https://img.webme.com/pic/u/ugraburaya2/button-bg.jpg) repeat-x 0 0; border: 1px solid #306bc1; } /* search form */ .searchform { background-color: transparent; border: none; margin: 0; padding: 5px 0 5px 0; width: 180px; } .searchform p { margin: 0; padding: 0; } .searchform input.textbox { width: 110px; color: #777; height: 20px; padding: 2px; border: 1px solid #D2E8F7; vertical-align: top; } .searchform input.button { width: 55px; height: 26px; padding: 2px 5px; vertical-align: top; } /******************************************** LAYOUT ********************************************/ #wrap { width: 790px; background: #CCC url(https://img.webme.com/pic/u/ugraburaya2/content.jpg) repeat-y center top; margin: 0 auto; text-align: left; } #content-wrap { clear: both; width: 760px; margin: 5px auto; padding: 0; } #header { position: relative; height: 131px; background: #caced1 url(https://img.webme.com/pic/u/ugraburaya2/header.jpg) no-repeat center top; padding: 0; color: #fff; } #header h1#logo-text a { position: absolute; margin: 0; padding: 0; font: bolder 55px 'Trebuchet MS', Arial, Sans-serif; letter-spacing: -3px; color: #fff; text-transform: none; text-decoration: none; background: transparent; /* change the values of top and left to adjust the position of the logo*/ top: 18px; left: 35px; } #header p#slogan { position: absolute; margin: 0; padding: 0; font: bold 13px 'Trebuchet MS', Arial, Sans-serif; text-transform: none; color: #FFF; /* change the values of top and left to adjust the position of the slogan*/ top: 80px; left: 50px; } /* header links */ #header #header-links { position: absolute; color: #C6DDEE; font: bold 14px"Trebuchet MS", Arial, Tahoma, Sans-serif; top: 20px; right: 20px; } #header #header-links a { color: #fff; text-decoration: none; } #header #header-links a:hover { color: #D4FF55; } /* navigation */ #menu { clear: both; margin: 0 auto; padding: 0; background: #81C524 url(https://img.webme.com/pic/u/ugraburaya2/menu.jpg) no-repeat; font: bold 16px/40px "trebuchet MS", Arial, Tahoma, Sans-serif; height: 40px; width: 790px; } #menu ul { float: left; list-style: none; margin:0; padding: 0 0 0 20px; } #menu ul li { display: inline; } #menu ul li a { display: block; float: left; padding: 0 12px; color: #fff; text-decoration: none; background: url(https://img.webme.com/pic/u/ugraburaya2/sep.jpg) no-repeat 100% 100%; } #menu ul li a:hover { color: #3b5e0b; } #menu ul li#current a { color: #3b5e0b; } /* Main Column */ #main { float: left; width: 555px; margin: 0; padding: 20px 0 0 0; display: inline; background: url(https://img.webme.com/pic/u/ugraburaya2/box.jpg) no-repeat; } #main h2 { font: normal 180% 'Trebuchet MS', Tahoma, Arial, Sans-serif; padding: 0; margin-bottom: 0; color: #2666c3; } #main h2 a { color: #2666c3; text-decoration: none; } #main p, #main h1, #main h2, #main h3, #main ol, #main ul, #main blockquote, #main table, #main form { margin-left: 20px; margin-right: 25px; } #main ul li { list-style-image: url(https://img.webme.com/pic/u/ugraburaya2/bullet.gif); } /* Sidebar */ #sidebar { float: right; width: 195px; padding: 0; margin: 10px 0 0 0; color: #777; } #sidebar h2 { margin: 15px 5px 10px 5px; font: bold 1.4em 'Trebuchet MS', Tahoma, Sans-serif; color: #555; } #sidebar p { margin-left: 5px; } #sidebar ul.sidemenu { list-style: none; text-align: left; margin: 7px 10px 8px 0; padding: 0; text-decoration: none; border-top: 1px solid #A9D4EF; } #sidebar ul.sidemenu li { list-style: none; padding: 4px 0 4px 5px; margin: 0 2px; color: #777; border-bottom: 1px solid #D2E8F7; } * html body #sidebar ul.sidemenu li { height: 1%; } #sidebar ul.sidemenu li a { text-decoration: none; color: #1773BC; } #sidebar ul.sidemenu li a:hover { color: #333; } #sidebar ul.sidemenu ul { margin: 0 0 0 5px; padding: 0; } #sidebar ul.sidemenu ul li { border: none; } /* Footer */ #footer { color: #C6DDEE; background: #caced1 url(https://img.webme.com/pic/u/ugraburaya2/footer.jpg) no-repeat center top; clear: both; width: 790px; height: 57px; text-align: center; font-size: 90%; } #footer p { padding: 10px 0; margin: 0; } #footer a { color: #fff; text-decoration: none; } /* post footer */ .post-footer { background: #F4F8FD; padding: 5px; margin: 20px 25px 0 25px; border: 1px solid #E5F0FB; font-size: 95%; } .post-footer .date { padding-left: 0px; margin: 0 5px; } .post-footer .comments { padding-left: 0px; margin: 0 5px; } .post-footer .readmore { padding-left: 0px; margin: 0 5px; } .post-by { font-size: .95em; margin-top: 0; } /* alignment classes */ .float-left { float: left; } .float-right { float: right; } .align-left { text-align: left; } .align-right { text-align: right; } /* display and additional classes */ .clear { clear: both; } //-->




intiharzamani

İNTİHARIN FELSEFİ NEDENLERİ



İNTİHARIN FELSEFİ NEDENLERİ


Çağlar boyunca toplumlar intihara farklı tepkiler
göstermişlerdir. Kimi toplumlarda desteklenen ve
doğru bir davranış olarak kabul edilen intihar, diğer
bazı toplumlarda ise olumsuz bir davranış olarak
değerlendirilmiştir. Bu tür tepkilerin yönünü belirleyen
en önemli faktörlerden biri de kuşkusuz toplumların
düşünce biçimleri ve dolayısıyla düşünürleridir. Hata
bazı düşünürlerin eserleri, o dönemdeki intihar
olaylarından sorumlu tutulmuşlardır.

Düşünürler daha çok insanın kendi yaşamına son
verme hakkına sahip olup olmadıkları ve bu davranışın
onurlu bir davranış olup olmadığı üzerinde
durmuşlardır.

Eski Yunanistan’daki ilk filozoflar intihara karşı
çıkmışlardır. Pisagor ve takipçileri ruhun
ölümsüzlüğüne inandıkları için intiharı yasaklarlar.
Platon ve Aristo da intihara karşıdır. Fakat bazı
durumlarda intiharı onaylarlar. Platon, yasalarında, en
yakınını, en iyi dostunu yani kendini öldürenin
şerefsizce gömülmesini ister. Eğer kişi bu işi kamu
yargısıyla, kaderin başına getirdiği önlenmez,
çekilmez bir dert, katlanılmaz bir utanç yüzünden
yapmışsa anlayış gösterilmesi gerektiğini belirtir
(Montaigne 1984). Aristo ise, savaşta onur için olan
intiharları destekler. Oysa, aşk vb. gibi nedenlerden
olan intiharlar cesur insanın yapacağı şeyler değildir
(Choron 1972). Bu düşünürlere göre, bizim hayattan
nefret edip, yüz çevirmemiz doğaya aykırıdır.


İntihara karşı olan bir diğer düşünür de Epikür’dür. O

da, öncekiler gibi, erdeme önem vermiş ve
amacımızın bilgeliğe ulaşmak olduğunu savunmuştur.
İnsan ihtiraslarını tatmin yoluyla mutluluğa ulaşamaz.
Çünkü, hazzın tatminini doğal olarak bir sıkıntı ve
isteksizlik takip edecektir. Bu, bizi, gerçek amacımız
olan acıdan kaçmak hedefinden saptıracaktır (Fromm
1982). Hatta, ölümü aramaya kadar götürecektir.

Eski Yunan’da intiharın kabul edilebilir bir eylem
olduğuna doğru yapılan kararlı ilk değişim, Epikür’ün
en büyük rakibi Kitionlu Zenon tarafından olmuştur.
Zenon, kişinin intihar etme hakkına sahip olduğunu
savunur. Kendisi de yaşlandığında intihar etmiştir.

Stuacılara göre, akıllı adamın intiharı sorunu ahlâki bir
doğru veya yanlış değildir. Fakat karşılaşılan bir
durumda yaşamayı veya ölmeyi tercih kararıdır.

Stuacılar intiharı savunmakla kalmamış, şu
durumlarda yapılması gereken bir davranış olarak
kabul etmişlerdir. (Gibbs 1968)

1)     Bu hareket diğer kişiler veya vatana bir hizmet
taşıdığı zaman,

2)     Kişi yasa dışı bir işe zorlandığı zaman,

3)      Kronik hastalıklarda; ölümün yaşama tercih
edileceği durumlarda,

Hegesias, işi daha ileri götürerek, bilgi olmayan
kimselerin kendilerini öldürmeleri gerektiğini savunur.
Ona göre mutluluk erdemdir. Günlük olayların nazzını
arayan kimse bu mutluluğu hiçbir zaman elde
edemez; o halde bilge olmayan kişi erdemsizdir,
kendini öldürmelidir. Onun felsefesinin temelini ise,
şu sözü çok iyi bir biçimde yansıtır: “Yaşamın yolunu
olduğu gibi, ölmenin yolunu da kendimiz
seçmeliyiz.” (Montaigne 1984).

Seneka; “iyi insan yaşaması gerektiği kadar yaşar,
yaşayabildiği kadar değil” demektedir (Choron 1972).
İnsan kendi ölümüne istediği zaman karar verebilir.
Yaşamı ile felsefesi birbiriyle çeliştiği için, Roma Kralı
Neron tarafından damarını keserek intihar etme

cezasına çarptırılmıştır.

Eski Yunan’da son zamanlarda intiharın bu şekilde
kabul edilebilir bir eylem olması, o devirde intiharların
artmasına neden olan faktörlerden biri olabilir.
Özellikle Yunan sitelerinin Roma’ya katılmasıyla bu
oranlarda bir artış görülmüştür.

Hristiyanlığın batı dünyasında egemen olmasıyla
beraber, kilise öğretileri felsefe alanında da etkin
duruma gelmiş ve Rönesans dönemine kadar bu
etkinliğini sürdürebilmiştir. Bu dönem filozoflarında,
insan hayatının Tanrı’ya ait olduğu fikri egemen
durumdaydı. Dinle felsefenin bu dönemde içiçe oluşu
intihar olaylarının düşük bir oranda kalmasına neden
olmuş; fakat tamamen engelleyememiştir. Rönesans
ile birlikte kilise felsefesi etkinliğini yitirmiş ve intihar
konusunda da daha tavizkâr bir tutum takınılmaya
başlanmıştır.

Montaigne, insanın kendi iradesiyle yaşamına son
verebileceğini savunmuştur. “hayat bir işinize
yaramadıysa, boşu boşuna geçtiyse, onu yitirmekten
ne korkuyorsunuz. Daha yaşayıp da ne
yapacaksınız” diyen Montaigne’e göre, ölümle bütün
dertler bitecektir (Montaigne 1984). Bunun için
ölümden korkmamalı ve dertlerden kurtulmanın bir
yolu olarak da intiharı düşünmelidir.

18. yüzyıl felsefesinde ençok işlenen konulardan biri
özgürlük olduğu için, bu dönemdeki filozofların hemen
hepsi intihara da izin verir bir tavır takınmışlardır.
Montesquieu intihara karşı uygulanan kanunları
eleştirmiştir. Hume, intiharın bir suç olduğu fikrini
çürütmeye çelışıyor. Ona göre intihar, ilahi yasaya
karşı gelme değildir; çünkü bu yasa doğa yasasıyla
birlikte işler ve insanın doğadaki yerini bulmasına
yardımcı olur. Rousseau, başkasına zarar
vermedikce intiharı destekler. Söylentilere göre,
mutsuz bir yaşamı olan Rousseau da intihar etmiştir.
Aynı dönemlerde yaşamış olan Diderot ise, doğal
olmadığı ve kilisenin öğretilerine karşı geldiği için anti-
sosyal bir davranış olarak görür ve karşı çıkar.

19. yüzyılda Kant, intihara karşı çıkmaktadır.
Hume’un görüşünü eleştirir. Kant’a göre, doğal olarak
insanın ilk amacı kendini korumaktır. Bunun için
intihar bir kusurdur ve lanetlenmelidir.

Schopenhauer, Kant’a göre daha çok taviz verir. Ona
göre, kişi intihar etme hakkına sahiptir; ama bu, boş
ve aptalca bir şeydir. İntihar, kişinin doğaya sorduğu
bir sorudur: Ölümün ötesinde ne var? Kendilerini
öldürenler sadece acı çeken bedenlerinin acısına son
verebilirler; sonsuz sürekliliklerine engel olamazlar.

“Bazıları çok erken, bazıları çok geç hayattan
ayrılıyorlar, asıl iş tam zamanında ölmektir” (Arkun
1963) diyen Nietzsche, intihara karşı değildir. İntihar
kişinin hakkı ve ona verilen bir armağandır. Üst-
insanın yaratılması için felsefesini yönlendiren
Nietzsche, bu üstün amaca katkıda bulunamayacak
kişinin intihar etmesini ve bundan da mutluluk
duymasını söyler.

Hartmann ise, insanın sahip olduğu tek şeyin bu
dünya olduğunu belirterek, en iyi olmamakla beraber
elimizdeki bu dünyadan vazgeçmememiz gerektiğini
savunur. Yaşamak, temelde arzu edilmeyen bir
şeydir; hayal kırıklığı ile doludur. Fakat yine de,
elimizdekinin en iyisi olan bu yaşamdan
kaçmamalıdır.

Camus, “acaba hayat yaşamaya değer mi, değmez
mi?” sorusuna cevap vermeye çalışır (Hübscher
1980). Camus için bu soru felsefenin temel
sorusudur; bundan başka da temel felsefe sorusu
yoktur. Bu sorunun cevabını Camus şöyle verir: İnsan
intihar edebilir, ancak bu dürüstlük olmaz. Ölüm
insanı huzura kavuşturur, fakat insanın gerçek çabası
dünya üzerinde mümkün olduğu kadar çok kalmaya,
onu incelemeye çalışmak olmalıdır.

Batıdaki bu çok farklı görüşlere karşılık, doğu
dünyasında egemen olan mistik felsefenin görüşüne
göre, intihar etmek kişinin istemine bağlıdır. Yani
kişi, yaşam ile ölüm arasında karar verme hakkına
sahiptir.

Jainizm ve Budizme göre, yüreklerimizden yaşama
isteklerini çıkarmalıyız. İnsan ancak yokolarak acıdan
kurtulur ve mutlu olabilir. Hatta, Jainizmin kurucusu
olan Mahavira, insanın aç kalarak kendini öldürmesini
büyük bir erdem olarak nitelendirir. Konfüçyus ise


intihara karşı çıkar. Ona göre, insanın amacı iyi ve
uzun yaşamaktır. İnsan ölümden sonrasını merak

etmemelidir. Çünkü, ölümden sonra hayat olduğu

bilinirse, kimileri canlarına kıyarak oraya gitmeyi
isteyebilirler (Hançerlioğlu 1976).

Belirli bir tarihsel sırayla değindiğimiz bu düşünürlerin
görüşleriyle, yaşadıkları dönemlerdeki intihar oranları
arasında doğrudan bir ilişki göze çarpmaktadır.
Konumuz açısından önemli olan nokta da budur.
Fakat bu ilişkiye bakarak, intiharın sorumluluğunu
sadece düşünürlere bağlamak da yanlış olur. Çünkü,
genelde, toplumsal düşünce toplumu oluşturan
öğelerden sadece bir tanesidir.

Konuya felsefi açıdan baktığımızda sonuç olarak
şunu söylemek mümkündür: İnsan yaşamak için
doğar, yaşaması gereklidir; olumsuz toplumsal
koşullar karşısında çaresiz kaldığını hissettiği anda
kişinin, yaşamına son verme hakkı vardır. Çünkü
insan yaşamı, insanın yaptığı eylemlerden oluşur.
Şöyle veya böyle intihar da bir eylemdir ve kişi

istediği takdirde bu eylemi gerçekleştirebilir.
 






Bugün 13 ziyaretçi (44 klik) kişi burdaydı!
intiharzamani.tr.gg
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol