İNTİHAR DÜŞÜNCESİ, İNTİHAR GİRİŞİMİ ve GERÇEK İNTİHAR
İNTİHAR DÜŞÜNCESİ, İNTİHAR GİRİŞİMİ ve GERÇEK İNTİHAR
Yakın bir geçmişe kadar intihar girişimleri, yani
ölümle sonuçlanmayan intihar olayları, ölümle
sonuçlanan intiharların bir alt-kategorisi olarak ele
alınmış ve girişimde bulunup, bunu başaramamış
olanlar ise sadece ölüme ulaşamamış kişiler olarak
değerlendirilmiştir.
Son zamanlarda yapılan birçok araştırma intihar
girişimleri ve gerçek intiharların farklı dinamiklere
sahip olduklarını ortaya çıkarmıştır. Bundan dolayı,
intihar olgusunu temel boyutları bakımından farklı
davranışlardaki kategorilere ayırmak gerekmektedir.
Bu kategoriler:
İntihar düşüncesi: İnsanların büyük bir çoğunluğu
yaşamlarının belli dönemlerinde intihar etmeyi
düşünmüşlerdir. Çünkü insan, her zaman ölümü ve
ölümden sonrasını merak etmiştir. Bundan dolayı,
kendi hayatına kendisi son vererek bu merakını
tatmin edebileceğini düşünür. Böyle bir düşünce,
insanın zihinsel faaliyetlerinin bir sonucudur; anormal
birşey değildir. Bu tür düşünceleri kafalarından
geçirenlerin büyük bir bölümü bunu uygulamaya
geçirmeyerek, sadece düşünsel alanda bu eylemi
gerçekleştirerek ölümlerinden sonra nelerin
olabileceğini tahmin etmeye çalışırlar.
İntihar tehditleri: Bazı kimseler, istedikleri bir şeyi
elde etmek için intihar tehditleri savururlar. Böyle bir
davranışla istediklerini elde edenlerde bu davranış
biçimi adeta alışkanlık haline gelebilir. Bu tür tehditler
savuranlar diğerlerinin ilgisini, yardımlarını sağlama
amacı güderler. Çevredeki kişiler bu tehditleri ciddiye
almazlarsa, bazen göstermelik ve hatta gerçek intihar
girişimleri ortaya çıkabilir.
Göstermelik intihar girişimi: Şaka yapmadığını,
kendisini gerçekten öldürebileceğini göstermek
amacıyla, tehditlerine cevap alamayan kişiler
göstermelik intihar girişiminde bulunurlar. Fakat
eyleme girişmeden önce, diğerlerinin kendisini
kurtarmaları için birçok açık kapı bırakır. Örneğin; kişi
ilaç içtiğini ve intihar edeceğini bir yakınına telefonla
bildirir. Böylece, onun gelip kendisini kurtarmasını
sağlar. Artık, istediği şeyi elde etmesinde diğerleri
daha tavizkar davranacaklardır. Bazen de, özellikle
sanatçılar, halkın kendilerine karşı azalan ilgilerini
tekrar kazanmak amacıyla göstermelik intihar
girişiminde bulunurlar veya bu yolda haberler
yayarlar. Böylece basın ve kamuoyu günlerce bu
kişiden sözeder.
Gerçek intihar girişimi: Göstermelik intihar
girişimlerinin yanısıra, gerçek intihar girişimleri de
vardır. Böyle bir eylemde bulunan kişi, ölmeyi
gerçekten istemekte, fakat seçtiği yöntem ve
zamanlama nedeniyle amacına ulaşamamakta ve
diğerlerince kurtarılmaktadır.
Önceden bir intihar düşüncesi olmaksızın
meydana gelen intihar: Bazı durumlarda ise, kişide
önceden bir intihar düşüncesi olmadığı halde ortaya
çıkan intihar olayları vardır. Ölmek niyeti olmaksızın,
örneğin; bir kişi, ölürken insanın neler hissettiğini
merak ederek kurtulma niyetiyle kendini asabilir, ama
kurtulamayarak ölür. Gazetelerde bazen bu tür
olaylara rastlanılmaktadır. Bunun yanısıra, değişik
amaçlarda bu tür olaylar olabilir. Örneğin; Stearn’ın
bir arştırmasına göre, 13-19 yaşları arasındaki
erkeklerin intihar niyetleri olmadan, sadece orgazm
olmak için kendilerini astıkları ve ölü bulundukları
görülmüştür.
Gerçek intihar: Gerçek intihar olarak adlandırılan
davranışta en temel koşul eylemin ölümle
sonuçlanmasıdır. Fakat, yukarıda da bahsedildiği
gibi, bazı olaylarda kişinin amacı ölmek olmadığı
halde, eylemi ölümle sonıçlanmaktadır. Bunlar bir
istisna olarak kalıp, fazla bir oran teşkil etmezler.
Niyeti gerçekten ölmek olan girişimciler ise, bu
eylemlerini tekrarlayarak amçlarına ulaşmayı
başarabilirler. Tabii, eylemlerini tekrarladıklarında
daha öldürücü metotları seçerler.
İntihar girişimleri ve gerçek intiharlar arasındaki
farkları ortaya çıkarmak amacıyla yapılan
araştırmalardan bazılarına kısaca değinmekte yarar
vardır.
1957 yılında Los Angeles’ta yapılan bir araştırmaya
göre, intihar girişimlerinin % 69’u kadınlar, % 31’i
erkekler tarafından yapılmıştır. Gerçek intiharlarda ise
% 70’i erkekler, % 30’u kadınlar tarafından
gerçekleştirilmiştir. Yaş bakımından, girişimlerde en
yüksek oranlar erkeklerde 32, kadınlarda ise 27;
gerçek intiharlarda 42 yaş her iki cinsiyet için de en
yüksek oranı teşkil etmektedir.
Ülkemizde de araştırma sonuçları benzer durumları
yansıtmaktadır. Kadınlarda girişimler, erkeklerde
gerçek intiharlar daha çok görülmektedir. Her iki
cinsiyette de yaşın ilerlemesi ile birlikte intihar
girişimleri azalmakta, gerçek intiharlar ise
artmaktadır.
Stengel’e göre, “intihar girişimleri ile gerçek intiharlar
bazı noktalarda çakışan, aslında birbirinden büyük
ayrılıkları olan iki grup insana has davranışlardır.”
Farberow ve Shneideman da aynı kanıyı desteklerler.
Yaptıkları araştırmalara göre, gerçek intiharlarda
insan, kendi içindeki yıkıcılık içgüdülerinin etkisiyle
ölümü aramaktadır. Girişimlerde ise, insanlararası
faktörler önemlidir; yani, kişilerarası çatışma ve
geçimsizlikler. Gençlerdeki girişim oranının fazla
olmasını bu sonuca bağlayabiliriz. Çünkü
araştırmaların ortak sonuçlarına göre, 17-35 yaşları
arasında intihar girişimleri tüm intihar girişimlerinin %
65 ile % 77’sini oluşturmaktadır. Yaşlılıkta ise insan
kendisi ile çatışma halinde ve hayata küsmüş
durumdadır. Böylece, saldırganlığının hedefi kendisi
olmaktadır.
Kadınlarda girişimlerin fazla olmasının nedeni seçilen
yöntemden de büyük ölçüde kaynaklanmaktadır.
İntihar girişimleri, gerçek intiharlardan ortalama on
kat fazladır. Buna göre, yılda İngiltere’de 60.000,
ABD’nde 200.000 intihar girişimi olayı görülür.